Türkiye'de Çizgi Roman
Çizgi romanın sanatsal varlığı artık yüz yılı aşmış bir tarihe sahip. Çoğu Batı ülkesinde çizgi romanın sanat olarak kendine özgülüğü tartışılmıyor bile, ama ülkemizde bu sanat kolu ucuz, okunup atılan, "yoz” ürünlerin kaynağı, az okumanın göstergelerinden biri sayılıyor. Okullarda, evlerde çizgi roman okuyanların kulaklarının çekildiği, çizgi romanların yasak sayıldığı ve açıkça ayıplandığı bir çocukluğu hemen hepimiz az ya da çok yaşadık. Oysa çizgi roman,bütün sevimliliği ve kendine özgü mizahıyla hiç de saldırgan olmayan sayısız özellikler ve örnekler içeriyor. Bu haksız eleştirilere "hep”muhatap kalmış çocuklardan biri olan Levent Cantek, bu kitapta,popüler kültürün en önemli ifade araçlarından birinin hikâyesini anlatıyor. Türkiye’de 1930’lar da Baytekin’le (Flash Gordon) başlayan çizgi roman serüvenini yerli yabancı birçok çizer ve kahramanın üzerinden anlatarak, günümüz mizah dergilerine kadar getiriyor.
Çizgi romanın popülerliğinin, kitlelere ulaşabilme avantajlarının nedenlerini, toplumsal değişmelerin onu nasıl etkilediğini, kahraman olgusunun, iyilerle kötülerin mücadele ettiği o yapay evrenin oluşumunu ve gündelik hayatla içiçe geçmişliğini bulabileceksiniz bu kitapta. Fakat o esnada... smack!